Turc - Anglais
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais Phrases
Synonymes
Phrases
Outils
Ressources
A propos de nous
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
Éteindre les lumières
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonymes
Outils
Ressources
A propos de nous
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
EN-TR
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Espagnol - Anglais
Français - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais Phrases
Turc - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Allemand - Anglais
Historique
ne için
Sens de
"ne için"
dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 3 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
General
1
General
ne için
why
adv.
2
General
ne için
forwhy
adv.
Speaking
3
Speaking
ne için
what for
expr.
Sens de
"ne için"
avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 89 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
General
1
General
ne tür bir eylemin gerekli veya ilgili olduğunu belirtmek için kullanılan en uygun terim
word
n.
2
General
sayılamayanlar için ne kadar
much
adj.
3
General
(sayılabilenler için) ne kadar
many
adj.
Phrasals
4
Phrasals
arkada ne olduğunu görmek için kafasını çevirmek
look round
v.
Phrases
5
Phrases
özür dilemek için her şeyi yaptı/başka ne yapabilirdi ki
she couldn't apologize any more than she did
expr.
Proverb
6
Proverb
geleceğin ne getireceği bilinmediği için şu anın değerini bilmek gerekir
one today is worth two tomorrows
Colloquial
7
Colloquial
ünlü olmak için ne kadar aşağılayıcı veya küçük düşürücü olduğuna bakılmaksızın, bir şeyi yapmaya istekli olan kişi
fame whore
n.
8
Colloquial
varılan yere ne için gidildiğini unutma
destinesia
n.
9
Colloquial
ne yapacağını görmek için (birini) suçlamak
put it to (one)
v.
10
Colloquial
ne yapacağını görmek için (birine) bir suçlama yöneltmek
put it to (one)
v.
11
Colloquial
ne yapacağını görmek için (birine) suç atmak
put it to (one)
v.
12
Colloquial
ne yapacağını görmek için birini suçlamak
put it to someone
v.
13
Colloquial
ne yapacağını görmek için birine bir suçlama yöneltmek
put it to someone
v.
14
Colloquial
bir şeyin ne kadar iyi olduğunu vurgulamak için kullanılan ifade
lovely and (something) [uk]
expr.
15
Colloquial
bir şeyin ne kadar iyi olduğunu vurgulamak için kullanılan ifade
nice and (something)
expr.
16
Colloquial
ama ne için?
but for what?
expr.
17
Colloquial
ama ne için?
but what for?
expr.
18
Colloquial
ne için endişelenecekmişim?
what, me worry
expr.
19
Colloquial
bunu anlatmak için daha ne yapmalıyım (resim mi çizeyim/tek tek heceleyeyim mi)?
do I have to spell it out?
expr.
20
Colloquial
senin için ne yapabilirim?
what can I do you for?
expr.
21
Colloquial
sizin için ne yapabilirim?
what can I do you for?
expr.
22
Colloquial
(bir şey) için ne yapıyorsun/yapıyorsunuz?
what do you do for (something)?
expr.
23
Colloquial
(bir şeyi) elde etmek için ne yapıyorsun/yapıyorsunuz?
what do you do for (something)?
expr.
24
Colloquial
(bir şeye) ulaşmak/erişmek için ne yapıyorsun/yapıyorsunuz?
what do you do for (something)?
expr.
25
Colloquial
(bir şeyi) başarmak için ne yapıyorsun/yapıyorsunuz?
what do you do for (something)?
expr.
26
Colloquial
sizin için başka ne yapabilirim?
how else may I help you?
exclam.
Idioms
27
Idioms
(birine) ne zaman isterse gelip gitmesi için davet
an open invitation (to somebody)
n.
28
Idioms
rahatsız edilmemek için ne gerekiyorsa yapmak
do anything for a quiet life
v.
29
Idioms
(bir şeyi başarmak için) elinde ne var ne yok her şeyi vermek
throw the kitchen sink
v.
30
Idioms
yaz saati uygulamasında saatlerin ne zaman ileri ne zaman geri alındığını hatırlamak için kullanılan bir ifade
spring forward, fall back
expr.
Speaking
31
Speaking
akşam yemeği için ne hazırlıyorsun?
what are you fixing for dinner?
expr.
32
Speaking
akşam yemeği için ne hazırlıyorsun?
what are you making for dinner?
expr.
33
Speaking
akşam yemeği için ne yapıyorsun?
what are you making for dinner?
expr.
34
Speaking
akşam yemeği için ne yapıyorsun?
what are you fixing for dinner?
expr.
35
Speaking
benim için ne düşünüyorsan allah sana iki katını versin
the same to you with brass knobs on
expr.
36
Speaking
bu ne için?
what's this for?
expr.
37
Speaking
bunu anlaman için daha ne yapmalıyım (resim mi çizeyim/tek tek heceleyeyim mi)?
do I have to paint (you) a picture?
expr.
38
Speaking
bunu anlaman için daha ne yapmalıyım (resim mi çizeyim/tek tek heceleyeyim mi)?
do I need to paint you a picture?
expr.
39
Speaking
bu dövme ne için?
what's that tattoo for?
expr.
40
Speaking
başarı senin ne için ne anlam ifade ediyor?
what does success mean to you?
expr.
41
Speaking
başarı senin için ne anlama geliyor?
what does success mean to you?
expr.
42
Speaking
başka ne için yapsın ki?
why else would he have done it?
expr.
43
Speaking
benim için ne yapabilirsin?
what can you do for me?
expr.
44
Speaking
bütün bunlar için ne kadar çok çalıştığını biliyorum
I know how hard you worked for all of this
expr.
45
Speaking
bu ne için?
what is it for?
expr.
46
Speaking
bunun benim için ne kadar önemli olduğunu biliyordun
you knew how important this was to me
expr.
47
Speaking
bunun benim için ne kadar özel olduğunu biliyor musun?
do you know how personal it is to me?
expr.
48
Speaking
bunu anlaman için daha ne yapmalıyım (resim mi çizeyim/tek tek heceleyeyim mi)?
do I have to spell it out (for you)?
expr.
49
Speaking
daha sağlıklı olmak için ne yapabilirim?
what should I do to be healthier?
expr.
50
Speaking
çocukların bir şey isterken lütfen kelimesini söylemeyi unuttukları zaman onlara annesi/babası tarafından nezaket kurallarını hatırlatmak için söylenen burada ne söylüyorduk anlamına gelen ifade
what's the magic word?
expr.
51
Speaking
doğum günüm için bana ne aldın?
what'd you get me for my birthday?
expr.
52
Speaking
geçiminizi sağlamak için ne iş yapıyorsunuz?
what do you do for a living?
expr.
53
Speaking
hayatımı kurtardığın için sana ne kadar borçluyum?
how much do i owe you for saving my life?
expr.
54
Speaking
eğlenmek için ne yaparsın?
what do you do for fun?
expr.
55
Speaking
işe kabul edildiğin için ne kadar sevindim anlatamam
I can't tell you how happy I am you've taken that job
expr.
56
Speaking
işi aldığın için ne kadar sevindim anlatamam
I can't tell you how happy I am you've taken that job
expr.
57
Speaking
kağıtları kesmek için ne kullanırsın?
what do you use to cut papers?
expr.
58
Speaking
kağıtları kesmek için ne kullanıyorsun?
what do you use to cut papers?
expr.
59
Speaking
kendin için ne yapıyorsun?
what do you do for you?
expr.
60
Speaking
ne zamandır onun için çalışıyorsun?
how long have you been working for him?
expr.
61
Speaking
onun için ne yapıyorsun?
what do you do for him?
expr.
62
Speaking
sizin için ne yapabilirim?
what can I do for you?
expr.
63
Speaking
senin için ne yapabilirim?
what can I do for you?
expr.
64
Speaking
seni ikna etmek için ne söylemeliyim?
what should I say to convince you?
expr.
65
Speaking
senin için ne yapabilirim?
what can I do for you?
expr.
66
Speaking
sen onlar için ne yapıyorsun?
what do you do for them?
expr.
67
Speaking
sizin için başka ne yapabilirim?
what else can I do for you?
expr.
68
Speaking
seni ikna etmek için ne söylemeliyim?
what should I say to convince you?
expr.
69
Speaking
sizin için ne yapabilirim?
what can I do for you?
expr.
70
Speaking
senin için ne kadar zor olduğunu/geçtiğini hayal edebiliyorum
I can imagine how hard it was for you
expr.
71
Speaking
senin damak tadına güveniyoruz! bu pazar günü için ne önerirsin?
we trust in your taste! what do you suggest this sunday?
expr.
72
Speaking
senin için başarı ne anlama geliyor?
what does success mean to you?
expr.
73
Speaking
...için ne kadar teşekkür etsek az
thanks in no small part to
expr.
74
Speaking
hayatını idame ettirmek için ne yapıyorsun?
what do you do for a living?
Trade/Economic
75
Trade/Economic
bir oyuncu için diğer oyuncunun stratejisi ne olursa olsun en iyi olan strateji
dominant strategy
n.
76
Trade/Economic
iş ilanlarında ne kadar para kazanılabileceğini belirtmek için kullanılan bir ifade
o.t.e. (on-target earnings)
abrev.
Politics
77
Politics
14. louis'nin huguenotları yeniden roma katolik kilisesi'ne dönmeleri için yıldırma politikası
dragoonade
n.
Gastronomy
78
Gastronomy
etin ne kadar piştiğini denetlemek için rostonun ortasına yerleştirilen termometre
meat thermometer
n.
Biology
79
Biology
bir protein solüsyonunda aranan bir proteinin olup olmadığını ve varsa ne kadar olduğunu anlamak için uygulanan nicel bir yöntem
westernblot
n.
80
Biology
bir protein solüsyonunda aranan bir proteinin olup olmadığını ve varsa ne kadar olduğunu anlamak için uygulanan nicel bir yöntem
immunoblot
n.
81
Biology
bir protein solüsyonunda aranan bir proteinin olup olmadığını ve varsa ne kadar olduğunu anlamak için uygulanan nicel bir yöntem
immunoblotting
n.
Fishery
82
Fishery
ringa balığı avında denizdeki balıkçıya balık sürüsünün ne taraftan geçtiğini bildirmek için uçurumun kenarında duran kimse
huer
n.
Social Sciences
83
Social Sciences
(goffman sosyolojisinde) etkileşimin katılımcı için ne ifade ettiğini belirten davranış veya söz
keying
n.
History
84
History
1944'de normandiya'ya çıkarma yapan müttefik kuvvetleri'ne yakıt ikmali yapmak için manş tüneli'ne döşenen boruların kod adı
pluto
n.
Religious
85
Religious
yasal olarak anglikan şapeli'ne hizmet için verilmiş bölge
chapelry
n.
Music
86
Music
küçük bir grup solo enstrümanın orkestra ile kontrast oluşturarak müzik icra ettiği barok dönemi'ne ait, orkestra için yazılmış bir beste türü
concerto grosso
n.
Cinema
87
Cinema
hangi sahne için hangi oyunculara gerek duyulduğunu ve ne zaman çağrılacaklarını gösteren liste
call sheet
n.
Slang
88
Slang
ne için?
wuffo [us]
exclam.
Modern Slang
89
Modern Slang
bir kadına ne kadar çekici olduğunu belirtmek için parmakla yapılan işaret
air fingering
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of ne için
×
Term Options
Proposer une traduction/Corriger
Français Anglais Dictionnaire
Espagnol Anglais Dictionnaire
Allemand Anglais Dictionnaire
Anglais Synonymes Dictionnaire
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy